E-ISSN 2757-9204

Journal of Education and Research in Nursing

JOURNAL OF EDUCATION AND RESEARCH IN NURSING - J Educ Res Nurs: 9 (1)
Volume: 9  Issue: 1 - April 2012
MISCELLANEOUS
1.Editörün Kaleminden
Emine Türkmen
Pages 1 - 2
Abstract |Full Text PDF

REVIEW
2.Leadership and Management: All Theory No Practice?
Elizabeth Anne Herdman
Pages 3 - 9
Bu makalede 21. yüzyıldaki liderlik ve yöneticilikle ilgili yanlışların
neler olduğunu sorguladım. Örneğin, uzun yıllardır yapılan
araştırmalarla yönetim kuramı ve uygulamalarının yararları
gösterilmesine rağmen neden hala çok sayıda kötü yönetilen kuruluş
bulunmaktadır? Modern iş uygulamalarının 19. ve 20. yüzyılın
bilimsel yönetiminden sapan bir dönüşüm olmadığını, fakat bunun
yerine meslekleri içerecek şekilde el emeğiyle yapılan işin ötesinde,
kendi kurallarını/prensiplerini genişletme olduğunu iddia
etmekteyim. Bu, sağlık ve eğitim de dahil olmak üzere, daha çok
sosyal yönü olan ve problemli insan kaynakları uygulamaları ile
kendini gösteren bir ilişki içindedir. Bunlar, ‘uzman’ yöneticiler/
liderler yerine daha ‘eğitimsiz’ olanların atanmasını sağlayan
iltimasçılığın çeşitli şekilleridir. Şimdi, bu ‘eğitimsiz’ yöneticilerin/
liderlerin hem örgütlere/kurumlara hem de topluma getirdiği
maliyetlerin ölçülmesine başlamanın zamanıdır.
In this paper I ask what is wrong with 21st century leadership and
management. For example, why, when there exists the benefits of
decades of research into management theory and practice, are so many
organizations so poorly managed and led? I suggest that modern work
practices are not a departure from those of the 19th and 20th century
scientific management but rather an extension of their principles
beyond manual work to include the professions. This is related to the
corporate takeover of more social domains, including health and
education, and the associated problematic human resource practices
which predominate. They include various forms of favouritism which
ensure the appointment of ‘uneducated’ rather than ‘expert’
managers/leaders. It is time to start measuring the cost to both
organizations and society, of ‘uneducated’ managers/leaders.

3.The Scope and Legal Aspects of Forensic Nursing
Dilek Çilingir, Sevilay Hintistan
Pages 10 - 15
Günümüzde sağlık çalışanlarının sıklıkla adli olaylarla karşılaşmaları
nedeniyle sağlık bakım hizmetlerinde adli boyut ön plana çıkmaktadır.
Sağlık ekibinin bir üyesi olan hemşireden adli olayların çözümüne destek
vermesi beklenmektedir. Bu doğrultuda ortaya çıkan adli hemşirelik,
hemşireliğin biyopsikososyal eğitimiyle birleştirilen sağlık bakımının
adli boyutunun uygulaması olarak tanımlanmaktadır.
Uluslararası Adli Hemşireler Birliği’ne göre adli hemşirenin çalışma
alanları arasında kişilerarası şiddet, travmalar, insan hakları ihlalleri,
halk sağlığı ve güvenliği yer almaktadır. Adli hemşirenin görevleri ise
öykü alma, fiziksel değerlendirme, adli muayene, kanıtların toplanması,
korunması ve güvenlik zincirinin sağlanması, psikolojik destek, adli
rapor yazımı ve mahkemede tanıklık etmektir. Adli hemşirelerin görev
ve sorumlulukları, meslek özellikleri ve etik ilkeler kapsamında
tanımlanmasına karşın adli hemşirelikle ilgili yasa ve yönetmelikler
olmaması nedeniyle çalışma alanlarında çeşitli güçlüklerle
karşılaşabilmektedirler. Adli hemşirelerin uygulama alanlarında daha
yaygın olarak yer almasıyla mesleki ve etik sorunların çözümü sağlanabilir.
Today, forensic nursing has emerged in health care services due to the
fact that health care workers frequently encounter forensic events. As
a member of the health care team, nurses are often expected to help
solve criminal cases. In this regard, forensic nursing is defined as biopsychosocial
aspects of nursing education combined with the forensic
scope of health care practice.
According to the International Association of Forensic Nurses, forensic
nursing practice may include exposure to interpersonal violence,
trauma, human rights abuses, and public health and safety issues.
The responsibilities of forensic nurses may include providing anamnesis,
making physical assessments, giving forensic examinations, collecting
evidence, providing protection and psychological support, writing
forensic reports, and testifying as witnesses in court. The duties and
responsibilities of forensic nurses must be defined in conjunction with
professional aspects and ethical principles, but forensic nurses may
face difficulties in some areas of practice because there are no laws
and regulations related to forensic nursing. Forensic nurses taking part
in more common areas of practice may find solutions to any professional
and ethical problems.

RESEARCH ARTICLE
4.Comparing Nurses’ Attitudes Toward Productivity with the Organizational and Managerial Structures in Hospitals
Nilgün Göktepe, Ülkü Baykal
Pages 16 - 22
AMAÇ: Bu çalışmada, hemşirelerin verimliliğe ilişkin tutumları ile
hastanelerin örgütsel ve yönetsel yapılarına ilişkin özelliklerinin
karşılaştırılması amaçlanmıştır.
YÖNTEMLER: Çalışma tanımlayıcı tasarımda gerçekleştirilmiştir. Çalışmaya,
İstanbul İli Avrupa bölgesinde yer alan 18 hastaneden (Sağlık Bakanlığı
ve üniversite hastaneleri ile özel hastaneler) 1061 hemşire katılmıştır.
Veri toplama aracı olarak, hemşirelerin sosyo-demografik özellikleri,
hastanelerin verimlilikle ilişkili olduğu düşünülen yönetsel ve örgütsel
yapılarına yönelik bir anket ile 39 madde ve beş alt boyuttan oluşan
“Verimliliğe İlişkin Tutum Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırma verileri,
etik kurul onayı alındıktan sonra, hastanelere gidilerek elden dağıtılıptoplanmıştır.
Veriler SPSS 17.0 paket programı kullanılarak analiz
edilmiştir.
BULGULAR: Hemşirelerin, Verimliliğe İlişkin Tutum Ölçeği’nden aldıkları
toplam puan ortalamasının orta düzeyde olduğu (48.98±11.44), ölçek
alt boyut puanlarından ise “Mesleğe Bağlılık” (70.35±15.93) alt
boyutunda en yüksek, buna karşın “Ödüllendirme” (33.02±20.86) ve
‘Çalışma Koşulları’ (33.04±16.16) alt boyutlarında da en düşük puan
ortalamasına sahip oldukları bulunmuştur. İstatistiksel karşılaştırmalarda;
hemşirelerin verimliliğe ilişkin tutum toplam puan ve alt
boyut puanları ile hastanelerin fizik yapı-donanımı, hemşirelik
personelinin yönetimi ve kurumun yönetim anlayışı gibi bir çok
değişken arasında anlamlı farkların olduğu belirlenmiştir (p<.001).

SONUÇ: Hastanelerin fizik yapı-donanım, hemşirelik personelinin
yönetimi ve genel yönetim anlayışının, verimliliğe ilişkin tutumu
etkilediği; dolayısıyla bu konularda yapılacak iyileştirme çalışmalarının
tutumu olumlu yönde etkileyebileceği söylenebilir.
OBJECTIVE: To compare nurses’ attitudes towards productivity with
the organizational and managerial structures in hospitals.
METHODS: The study is descriptive in design. The study population
consists of 1061 nurses working in 18 government, university, and
private hospitals on the European side of Istanbul. In order to colle ct
the data, a survey on the nurses’ socio-demographic background and
aspects of their hospital’s administrative and organizational structures
was distributed. Additionally, a 39-item "Attitude on Productivity
Scale" with 5 subgroups was used. The data were obtained after ethics
committee approval and individually collected from each hospital.
Data were analyzed using SPSS 17.0 package program.
RESULTS: The average score of nurses’ attitudes towards productivity
is at a medium level (48.98±11.44); the sub-dimension of “dedication
to job” (70.35±15.93) is the highest, while the sub-dimensions of
“working conditions” (33.04±16.16) and “awarding” (33.02±20.86)
are the lowest ones. The comparisons between the nurses’ attitudes
towards hospital productivity with a total score and subscale scores
in hospital building systems and structures and nursing and general
management style are statistically significant (p<.001).
CONCLUSION: The results indicate that hospital building systems and
structures as well as nursing and general management approaches do
affect the nurses’ attitudes towards productivity and future improvement
efforts on these issues can have a positive impact on these attitudes.

5.Determining the Emotional Reactions of Couples Undergoing Assisted Reproductive Procedures
Nuray Dilek, N. Kızılkaya Beji
Pages 24 - 29
AMAÇ: Araştırma, daha önce en az bir kez İn-Vitro Fertilizasyon (IVF)
ve embriyo transferi (ET) tedavisi görmüş çiftlerin emosyonel tepkilerinin
belirlenmesi amacıyla yapıldı.
YÖNTEMLER: Araştırma Ocak-Temmuz 2009 tarihleri arasında bir üniversite
hastanesinin tüp bebek ünitesine başvuran, en az bir kez IVF tedavisi
görmüş, çalışmaya katılmayı kabul eden 80 çift ile gerçekleştirildi.
Veriler, çiftlerin sosyo-demografik özelliklerini belirlemek için tanıtıcı
bilgiler içeren soru formu ve Yardımcı Üreme Tekniği Uygulamasından
Sonra Psikolojik Değerlendirme Testi (YÜT-PDT) kullanılarak toplandı.
Veri toplama araçları, karşılıklı görüşme yöntemi ile uygulandı. Veriler
yüzdelik, ki-kare testi, tek yönlü varyans analizi, student t testi ile
değerlendirildi.
BULGULAR: Kadınların YÜT-PDT toplam puanı 31.51±5.07, erkeklerin
YÜT-PDT toplamı 28.31±5.88 idi ve aralarında istatistiksel olarak
anlamlı düzeyde fark (t=3.69; p<0.001) bulundu. Çiftlerin, en fazla
hamilelik testinin negatif olduğunu öğrendikleri zaman ve hamilelik
testi yapılmadan önceki bekleme süresinde endişe duydukları ve
üzüldükleri saptandı.
SONUÇ: Çalışmada; çiftlerin, her ikisinin de IVF tedavisi boyunca
emosyonel olarak bu durumdan etkilendikleri, kadınların erkeklere
kıyasla daha fazla emosyonel sorun yaşadıkları belirlendi.
OBJECTIVE: To determine the emotional reactions of couples who have
undergone in-vitro fertilization at least once.
METHODS: 80 couples who have undergone in-vitro fertilization at least
once were included in this study. They were admitted to the IVF unit
of a university hospital between January and July 2009. All couples
agreed to be a part of this study. Data were obtained by questionnaire
and the Psychological Evaluation Test After the Use of Assisted
Reproduction Techniques (PET-ART) in order to determine the sociodemographic
information of the couples. Data were collected by personal
interview and evaluated by percentage, chi-square, one-way analysis of
variance and student t test.
RESULTS: The total PET-ART values for women and men were 31.51±5.07
and 28.31±5.88 respectively. There was a statistically significant
difference between them. It was found that the couples were most
anxious before the pregnancy test and disappointed at the time when
they learned the result was negative.
CONCLUSION: Both partners were affected emotionally during the invitro
fertilization period, but women had more emotional problems
in comparison to men.

REVIEW
6.A Current Approach in Nursing Practice: Telephone Usage
Sevilay Hintistan, Dilek Çilingir
Pages 30 - 35
Günümüzde sağlık alanındaki teknolojik gelişmeler hemşirelik
uygulamalarında değişim yapma gereksinimini ortaya çıkarmıştır.
Hemşireler, sağlık hizmetlerinde özellikle bakım kalitesini artıracak,
sağlık bakım kaynaklarının etkin kullanımını ve bakımın sürekliliğini
sağlayacak alanlara yönelmektedir. Hemşirelik uygulamalarında telefon
kullanımı birey/ailelere yaşadıkları ortamda gereksinim duydukları
konular ile ilgili gerekli bilgilerin verilmesini içermektedir. Telefon;
maliyeti düşük, hastane başvurularını azaltan, hasta memnuniyetini
artıran ve hasta eğitiminde kullanılabilen bir yöntemdir. Hemşirelik
uygulamalarında telefon kullanımının yararları arasında ulaşılabilir,
ucuz ve uygulamanın kolay olması, hasta izlemlerinin yapılabilmesi,
sağlık bakım gereksinimlerini gidermeye yönelik hazır bilgi sunması,
danışmanlık ve destek sağlaması, gereksinimlerin, aciliyetlerin
değerlendirilebilmesi, semptomların erken dönemde saptanıp kontrol
altına alınması, hızlı, yararlı ve etkili çözümler sağlaması sayılabilir.
Hemşire telefon danışmanlık programları ile kanser, hipertansiyon ve
diyabet gibi kronik hastalıkların yönetiminde yarar sağlanmaktadır.
Hemşirelik uygulamalarında telefon kullanımı ülkemiz kültürüne
uygun bir yöntemdir. Ancak ülkemizde telefon ile sağlık hizmeti
sunumu ile ilgili nitelikli insan gücüne, yasal düzenlemelere ve sağlık
politikalarına gereksinim vardır.
These days, technological developments in the field of health reveal that
changes are needed in nursing practice. Nurses oversee the efficient use
of health care resources and continuity of care in the health services.
Telephone usage in nursing practice may include situations when
individuals or families must give relevant information about their living
environments. The telephone is a cost-effective method which can help
decrease hospital admissions, increase patient satisfaction rates, and
educate patients. The benefits of telephone usage in nursing include
easy accessibility, low cost, and simplicity. Furthermore, telephone usage
also helps monitor patients effectively, offer ready information to solve
health care needs, provide counseling and support, evaluate needs in
emergency situations, determine and control symptoms in early stages
of diagnosis, and provide fast, useful and effective solutions. Nurse
telephone counseling programs provide benefits in the management of
chronic diseases such as cancer, hypertension, and diabetes. The use of
the telephone in nursing practice is a method which can be easily applied
in Turkey. However, in order to offer effective health care services by
telephone in our country, qualified manpower, legal regulations and
health policies are needed.

RESEARCH ARTICLE
7.A Study in Scale Development: The Occupational Safety Scale (OSS) for Health Care Personnel Working in Hospital
Havva Öztürk, Elif Babacan
Pages 36 - 42
AMAÇ: Araştırma, hastanede çalışan sağlık personeli için bir “İş
Güvenliği Ölçeği (İGÖ)” geliştirmek amacıyla yapıldı.
YÖNTEMLER: Araştırma, metodolojik bir çalışma olup, İl Sağlık
Müdürlüğü’nden izin alındıktan sonra Şubat 2010 tarihinde, devlet
hastanelerinde çalışan 522 hemşire, 232 hekim ve 271 diğer sağlık
personeli ile gerçekleştirildi. Verilerin toplanmasında, demografik
özelliklere yönelik 9 soruyu kapsayan anket ve 75 maddelik taslak iş
güvenliği ölçeği kullanıldı. Ölçek geliştirme süreci; literatür
doğrultusunda maddelerin oluşturulması ile başlamış, meslektaşlardan
görüş alınarak yüzey geçerliliği, uzman görüşleri doğrultusunda kapsam
geçerliliği, iç tutarlılığı/ güvenirliliği test etmek için madde-toplam
puan korelasyon ve Cronbach Alpha değerlerinin hesaplanması ile
sürdürülmüş ve yapı geçerliliğini test etmek için faktör analizi ile
sonlandırılmıştır.
BULGULAR: Uzman görüşü doğrultusunda ölçeğin CVI (Content Validity
Index)=.92 dir. Güvenirliliği için madde-toplam puan korelasyon
değerleri= 0.47-0.74, Cronbach Alpha değeri= 0.96’dır. Yapı geçerliliği
için açıklayıcı faktör analizi yapıldı, ölçeğin KMO (Kaiser-Meyer-
Olkin)= 0.95, Bartlett test χ2= 30368.18; p= 0.000, anti-imaj r değerleri=
0.97-0.90 arasında bulundu. Döndürme sonrasında faktör yük değeri
0.50 altında olan maddeler ölçekten çıkarılarak, ölçek 45 madde ve
7 alt faktör ile son şeklini aldı.
SONUÇ: Bu ölçek iş güvenliğinin değerlendirilmesinde kullanılabilecek
geçerli ve güvenilir bir araçtır.
OBJECTIVE: To describe the development of an occupational safety scale
(OSS) for health personnel working in hospital.
METHODS: This methodological study was done after obtaining written
permission from the Provincial Directorate of Health in Trabzon in
February, 2010. It was conducted on 522 nurses, 232 physicians and
271 other health personnel working in state hospitals. During data
collection, a questionnaire composed of 9 questions regarding
demographic characteristics and a 75-item draft scale of occupational
safety were used.The scale development process began by consulting the literature, by
consulting colleagues for face validity and by consulting experts for
content validity. Next, item-total correlations and Cronbach's alpha
values were calculated for internal consistency and reliability. Lastly,
factor analysis was used to test construct validity.
RESULTS: According to the views of specialists, the scale’s CVI was.92.
For reliability, item-to-total item correlations ranged from 0.47 to
0.74. The Cronbach Alpha was 0.96. For the construct validity,
exploratory factor analysis was done, and its KMO was determined to
be 0.95, Bartlett test was χ2= 30368.18; p= 0.000, and anti-image r
values were between 0.97 and 0.90. After the rotation, items with a
factor load of lower than 0.50 were removed from the scale, and the
scale was composed of 45 items and 7 subscales.
CONCLUSION: The scale was a valid and reliable tool to use in the
evaluation of occupational safety.

8.The Opinions of School Nurses About Their Jobs, Job Environments, Roles and Responsibilities
Serap Altuntaş, Ülkü Baykal
Pages 43 - 50
AMAÇ: Çalışma, okul hemşirelerinin iş, iş ortamı, rol ve sorumluluklarına
yönelik görüşlerini belirlemek amacıyla tanımlayıcı tasarımda
gerçekleştirildi.
YÖNTEMLER: Araştırmanın evrenini, İstanbul’da bulunan 191 özel okul
oluşturdu. Örnekleme, İstanbul ili Avrupa bölgesinde okul sağlığı
hizmeti sunulan 55 özel okulda görev yapan okul hemşireleri alındı.
Araştırma, izin alına bilen okullarda araştırmaya katılmayı kabul eden
36 okul hemşiresi üzerinde gerçekleştirildi. Veriler, okul hemşirelerinin
kişisel ve mesleki bilgileri ile iş tanımlarına yönelik ifadeleri içeren bir
anket formu ile toplandı ve bilgisayar ortamında tanımlayıcı istatistiklerle
değerlendirildi.
BULGULAR: Araştırmaya katılan okul hemşirelerinin çoğunluğunun 45
yaş ve üzerinde, ön lisans mezunu, 1-5 yıllık okul hemşireliği deneyimine
sahip oldukları, çalışma saatleri uygun olduğu için okul hemşireliğini
tercih ettikleri, ancak bu konuda eğitim almadıkları ve bilimsel
etkinliklere katılmadıkları, genel olarak okul hemşiresi olarak
çalışmaktan memnun oldukları belirlendi. Okul hemşireleri; okul
sağlığı programının yönetimi, okula kabul muayenesi, acil durumların
kontrolü, kronik hastalığı olan çocuğun bakımı ve izlenmesi, bulaşıcı
hastalıkların kontrolü ve bakımı, sağlık eğitimi vb. faaliyetleri kendi
işleri olarak gördüklerini, ancak bu faaliyetlerin tamamını
yapamadıklarını belirtti.
SONUÇ: Okul hemşirelerinin, işleriyle ilgili temel işlevleri kendi işleri
olarak gördükleri, ancak okul-çevre sağlığı ve araştırma başlıklarındaki
işlevleri ile ilgili görüşleri benimsemedikleri ve yine getirmedikleri
belirlenmiştir.
OBJECTIVE: To determine school nurses’ opinions about their jobs, job
environments, roles and responsibilities.
METHODS: The study population includes 191 private schools in Istanbul,
and the study sample included nurses employed in 55 private schools
which provide school healthcare services. The study was performed
on 36 school nurses in the schools that accepted to participate in the
study. Data were collected from the nurses through a questionnaire
form which included questions about job descriptions, and personal
and professional information, and the data were evaluated by computerbased
descriptive statistics programs.
RESULTS: Most of the school nurses included in the study were 45 years
of age or over, had associate’s degrees, and 1-5 years of school nursing
work experience. They preferred being school nurses due to the
convenient working hours. However, they did not receive education
about school nursing and did not participate in any professional
development activities. In spite of this, they were pleased to work as
school nurses. In addition, they regarded the following duties as part
of their jobs: the management of their school’s healthcare program,
school inspections, the control of emergency situations, the care of
children with chronic diseases, the control of infectious diseases, health
education etc.; however, they felt that they did not perform these
duties thoroughly.
CONCLUSION: It was determined that although school nurses consider
the principle functions regarding their jobs as important, they did not
have adequate knowledge about school health care practices or research.

REVIEW
9.Decision Making in Clinical Nursing: Decision-Making Models and Affecting Factors
Gülten Sucu, Aklime Dicle, Osman Saka
Pages 52 - 60
Klinik karar verme, topluma kaliteli ve güvenli bakım sunma ve hasta
bakım sonuçlarını geliştirmede yaşamsaldır. Hemşireler sağlık bakım
sisteminde çok yönlü ve karmaşık ortamlarda yoğun bilgi kullanarak
kısa sürede klinik kararlar almak zorundadır. Hemşirenin doğru ve etkili
klinik karar vermesini; bilgisi, deneyimi, bireysel özellikleri, görevin
karmaşıklığı ve ortamın özellikleri etkiler. Klinik karar vermenin sınırlarını
ise yasalar, etik ilkeler ve kültürel yapı belirler. Hemşirelikte klinik karar
verme sürecinde analitik ve sezgisel yaklaşım kullanılmaktadır. Bu
yaklaşımların ve bunlara temellenen modellerin hemşirelik hizmetlerinin
kalitesinde önemli etkileri olduğu belirtilmektedir. Klinik karar vermenin
anlaşılması, hemşirelik alanlarında doğru klinik karar vermeyi sağlayacak
yöntemlerin geliştirilmesine yardım eder. Klinik karar vermenin
geliştirilmesi de topluma güvenli sağlık bakım hizmetinin sunulmasına
katkı sağlar. Bu derlemede hemşirelikte klinik karar verme, karar vermeyi
etkileyen etmenler, karar vermeyi destekleyen yaklaşımlar ve karar verme
modellerinin tartışılması amaçlanmıştır.
Decision making in clinical settings is vital in order to provide safe, top
quality care for the community and to improve patient care outcomes.
Nurses have to make clinical decisions in complex, information-intensive
environments. Knowledge level, personal characteristics, past experience,
job complexities and environmental factors can all have an effect on the
accurate and efficient clinical decisions that nurses make. Laws, ethical
principles and culture determine the boundaries of clinical decision
making. An analytical and intuitive approach must be used for effective
clinical decision making in nursing. It is stated that these approaches
and the models that they are based on affect the quality of nursing
practice. An understanding of clinical decision making helps develop
new methods that lead to correct clinical decision making in nursing.
The development of clinical decision making contributes to the safe
delivery of health care services to society. Clinical decision making in
nursing, factors affecting decision making, decision-making models and
approaches that support decision making will be discussed in this review.



Journal Metrics

Journal Citation Indicator: 0.18
CiteScore: 1.1
Source Normalized Impact
per Paper:
0.22
SCImago Journal Rank: 0.348

Quick Search

Copyright © 2024 Journal of Education and Research in Nursing



Kare Publishing is a subsidiary of Kare Media.