Journal of Education and Research in Nursing
OBJECTIVE: The concern over family – witnessed CPR, which is a frequent topic of debate in other countries, there is no report of published study regarding family member presence during CPR in Turkey.
METHODS: The aim of this descriptive study is determine the experiences and opinions of critical care nurses about family presence during cardiopulmonary resuscitation and is to bring this topic into the critical care and the public limelight in Turkey. Study population consisted of critical care nursing staff at four hospitals affiliated with the Ministry of Health, three hospitals affiliated with universities and three hospitals affiliated with SSK (Social Security Agency). Data were analysed in SPSS statistical package.
RESULTS: None of the hospitals that participated in this study had a protocol or policy regarding the family witnessed resuscitation. More than half of the sample population had no experienced of family presence during CPR. None of the respondents had ever invited family members to the resuscitation room. A majority of the nurses did not agree that it was necessary for family members to be with their patient and did not want family members in resuscitation room.
CONCLUSION: In addition, most of the nurses were concerned about the violation of patient confidentiality, had concerns that untrained family member would not understand CPR treatments, would consider them offensive and thereby argue with the resuscitation team. The nurses expressed their concern that witnessing resuscitation would cause long lasting adverse emotional effects on the family members.
AMAÇ: Avrupa ve Kuzey Amerika’da, kalp akciğer canlandırması sırasında aile üyelerinin canlandırma ortamında bulunmalarına ilişkin pek çok çalışma bulunmasına karşın ülkemizde, bu konu tip ve hemşirelik literatüründe henüz yer almamıştır.
YÖNTEMLER: Bu tanımlayıcı çalışma; aile üyelerinin kalp akciğer canlandırması sırasında hastalarının yanında bulunması konusunu gündeme getirmek ve yoğun bakım hemşirelerinin bu konu ile ilgili görüş ve deneyimlerini belirlemek amacı ile yapıldı. Örnekleme; İstanbul ilinde Sağlık Bakanlığına bağlı dört, üniversitelere ait üç ve Sosyal Sigortalar Kurumuna bağlı üç hastanenin yoğun bakım ünitesinde çalışmakta olan hemşireler alındı. Veriler; Fulbrook ve arkadaşları tarafından geliştirilmiş soru formu esas alınarak ve araştırmacılar tarafından literatür bilgileri doğrultusunda gözden geçirilerek hazırlanan soru formu ile toplandı. Veriler, SPSS programında istatiksel olarak değerlendirildi.
BULGULAR: Araştırma kapsamındaki hastanelerin bu konu ile ilgili yazılı protokolünün olmadığı belirlendi. Katılımcıların yarısından fazlasının resusitasyon sırasında aile üyelerinin bulunması ile ilgili hiç deneyiminin olmadığı, hiç birinin aile üyelerine ortamda bulunmak isteyip istemediklerini sormadığı ve büyük çoğunluğunun aile üyelerinin ortamda bulunmalarını gerekli görmediği ve istemediği belirlendi.
SONUÇ: Ayrıca, aile üyelerinin katılımının resusitasyonun mahremiyetini/gizliliğini etkileyebileceğini; eğitimsiz aile üyelerinin resusitasyon sırasındaki girişimleri anlayamayacağı için ekip ile çatışabileceğini ve müdahaleci olabileceğini; ortamda bulunmanın aile üyeleri üzerinde uzun dönem olumsuz duygusal etkiler bırakabileceğini ifade ettikleri saptandı.
Copyright © 2024 Journal of Education and Research in Nursing