Journal of Education and Research in Nursing
INTRODUCTION: This research was conducted to evaluate the validity and reliability of the Turkish version of the Decisional Conflict Scale (DCS) and the Sure Scale (SS), which are used to measure decisional conflict situations about a diagnosis or treatment process.
METHODS: Data for this methodological study were collected between May and August 2017. Pregnant women who applied for antenatal care to a Training and Research Hospital in Ankara comprised the research population. The sample of this study consisted of 196 women. In the first encounter with the women, who would undergo a prenatal diagnosis or screening test, the Socio-Demographic Characteristics Data Collection Form, Information Form for Prenatal Screening Tests (developed by researchers), DCS, and SS were used for collecting data. The pregnant women who were able to be reached during follow-up antenatal care completed the DCS and SS again.
RESULTS: The mean age of the pregnant women was 29.20±5.3. Of pregnant women, 80.2% stated that they wanted to have prenatal screening tests, and 65% stated that they wanted to have these tests to get information about the baby's health status. The Cronbach's alpha
score of the DCS was calculated as 0.94, and the Cronbach's alpha retest score was 0.94. As a result of the factor analysis of the DCS, four factors differed from the original scale. The Cronbach's alpha score of the SS was calculated as 0.84, and the Cronbach's alpha re-test score was 0.79. As a result of the factor analysis of the SS, one factor differed from the original scale. The factor loads of both scales items were over 0.30.
DISCUSSION AND CONCLUSION: The results of our study show that the Turkish version of the DCS and SS were reliable, consistent, and valid instruments and can be used in Turkish society. These scales may identify the decisional conflicts about various healthcare conditions, and it is thought that it will guide health professionals in planning interventions about decisional conflict.
GİRİŞ ve AMAÇ: Bu araştırma, tanı veya tedavi sürecinde karar vermede çatışma yaşama durumunu ölçmek amacıyla kullanılan “Karar Vermede Çatışma Ölçeği”nin ve “Karardan Emin Olma Ölçeği”nin Türk toplumuna uyarlanması, geçerlilik ve güvenirliğinin test edilmesi amacıyla yapılmıştır
YÖNTEM ve GEREÇLER: Metodolojik tipteki bu araştırmanın verileri Mayıs-Ağustos 2017 tarihleri arasında toplanmıştır. Araştırmanın evrenini Ankara
ilindeki bir Eğitim ve Araştırma Hastanesine antenatal bakım almak için başvuran ve araştırmaya katılmaya istekli 196 gebe örneklem
kapsamına alınmıştır. Prenatal tanı ya da tarama testi yaptıracak olan kadınlarla ilk karşılaşmada gebelerin sosyo-demografik, obstetrik ve karar vermeye yönelik özelliklerini belirleyen “Sosyo-demografik Özellikler Veri Toplama Formu”, araştırmacılar tarafından oluşturulan “Prenatal Tarama Testlerine Yönelik Bilgi Formu”, “Karar Vermede Çatışma Ölçeği (KVÇÖ)” ve “Karardan Emin Olma Ölçeği (KEOÖ)” kullanılarak veri toplanmıştır. Bir sonraki antenatal vizitte ulaşılabilen gebe kadınlara “Karar Vermede Çatışma Ölçeği” ve “Karardan Emin Olma Ölçeği” tekrar uygulanmıştır.
BULGULAR: Araştırmaya katılan gebelerin yaş ortalamaları 29.20±5.3 olarak bulunmuştur. Gebelerin %80.2’si prenatal tarama testlerini yaptırmak istediğini ve %65.0’ı bu testleri bebeğinin sağlık durumu hakkında bilgi almak için yaptırdığını belirtmiştir. KVÇÖ’nin güvenirliliğini değerlendirmek için hesaplanmış cronbach alpha değeri 0.94, re-test cronbach alpha değeri 0.94 olarak saptanmıştır. Yapılan faktör analizi sonucunda KVÇÖ’nin maddelerinin ölçeğin orijinalinden farklı olarak dört alt faktörde toplandığı bulunmuştur. KEOÖ’nin cronbach alpha değeri 0.84, re-test cronbach alpha değeri 0.79 olarak bulunmuştur. Yapılan faktör analizi sonucunda KEOÖ’nin maddelerinin ölçeğin orijinalinden farklı olarak tek alt faktörde toplandığı bulunmuştur. Her iki ölçek için maddelerin tamamının faktör yükleri 0.30’un üzerinde çıkmıştır.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Çalışmamızda elde edilen sonuçlar KVÇÖ’nin ve KEOÖ’nin Türkçe geçerlik ve güvenirlik bulgularının yeterli düzeyde olduğunu
ve Türk toplumunda kullanılabileceğini göstermektedir. Her iki ölçeğin de sağlık profesyonellerinin sağlık bakımı alan kişilerin çeşitli durumlarda yaşadıkları karar çatışmasını tespit ederek, buna yönelik girişimleri planlamalarında yol gösterici olacağı düşünülmektedir.
Copyright © 2024 Journal of Education and Research in Nursing